• https://www.facebook.com/beytullah.metin.3
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905057735955
  • https://www.twitter.com/beytullah_metin
  • https://www.instagram.com/beytullah_metin
  • https://www.youtube.com/beytullah_metin
Hangi şirket daha avantajlı?
Yeni açacağınız şirket Anonim Şirket mi yoksa Limited Şirket mi olmalı? Artıları eksileri neler?
E Ticaret Muhasebesi
e- Ticaret İşlemlerinin Muhasebesi ve Muhasebe Sisteminin kurulması
Anonim Şirket Kuruluş İşlemleri
Anonim Şirketler de kuruluş işlemleri ve takip edilmesi gereken süreç nasıl olmalı?
Şahıs işletmesi kuruluş işlemleri?
Şahıs işletmesi kuruluş işlemleri ve izlenmesi gereken süreç

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN VERGİ MÜKELLEFİYETİ VE YAPILAN BAĞIŞLARIN DURUMU

VAKIF ÜNİVERSİTELERİNİN VERGİ MÜKELLEFİYETİ VE YAPILAN BAĞIŞLARIN DURUMU

Giriş

Ülkemizde 65 tane vakıf üniversitesi bulunmaktadır. Lisans ve lisansüstü eğitime olan talebin artması doğal olarak devlet üniversitelerinin alternatifi konumunda olan vakıf üniversitelerinin sayılarını arttırmaktadır. Sayıları artan ve artık ayrı bir sektör haline gelen vakıf üniversitelerinin vergi mükellefiyetlerini geniş anlamda inceleme ihtiyacı duyduk. Yazımızda bu üniversitelerin mükellefiyet durumları incelenirken, bu üniversitelere yapılan bağışların durumunu da inceledik.

1.Kurumlar Vergisi Açısından Vergi Mükellefiyeti

Bu başlık altında vakıf üniversitelerinin kurumlar vergisi açısından mükellefiyetleri incelenecek ve bu üniversitelere yapılan bağış ve yardımların Kurumlar Vergisi Kanunu karşısındaki durumuna bakılacaktır.

1.1.Vergi Mükellefiyeti

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu nun(KVK) 1. Maddesinin (a) fıkrasında; iktisadi kamu kuruluşlarının kurumlar vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Kanunun 2. Maddesinin 3. Fıkrasında iktisadi kamu kuruluşları; devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup, faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatiflerin dışında kalan ticari, sınai ve zirai işletmeler olarak tanımlanmıştır.

Aynı maddenin 6. Fıkrasında ise; iktisadi kamu kuruluşlarının kazanç amacı gütmemelerinin, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunmasının, tüzel kişiliklerinin olmamasının, kendilerine ait ayrılmış sermaye, işyeri ve bağımsız muhasebelerinin bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal ve hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olmasının, kar elde edilmemesinin veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmemesinin bunların “iktisadi” olma niteliğini değiştirmeyeceği açıklanmıştır.

KVK’nun 4. Maddesi muafiyetleri düzenlemiş olup bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde; kamu idare ve kuruluşları tarafından tarım ve hayvancılığı, bilimi, fenni ve güzel sanatları öğretmek, yaymak, geliştirmek ve teşvik etmek amacıyla işletilen okulların, okul atölyelerinin, konservatuarların, kütüphanelerin, tiyatroların, müzelerin, sergilerin, numune fidanlıklarının, tohum ve hayvan geliştirme istasyonlarının, yarış yerlerinin, kitap, gazete, dergi yayınevi ve benzeri kuruluşların kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Dikkat edileceği gibi muafiyetin şartları yani içerdiği faaliyetler ve hangi kurum ve kuruluşları kapsadığı maddede açık olarak belirtilmiştir.

Bu durumda, vakıf üniversitelerinin yukarıda tanımını verdiğimiz ve muafiyet sağlanan kurum ve kuruluşların niteliğine haiz olup olmadıklarına bakmak gerekir. Bu noktada 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununun 56. Maddesinin (b) fıkrasında; üniversitelerin ve yüksek teknoloji enstitülerinin, genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlara tanınan mali muafiyet, istisna ve diğer kolaylıklardan aynen yararlanacağı, vakıflarca kurulacak yüksek öğretim kurumlarının bu kanunun 56. Maddesinde yer alan mali kolaylık, muafiyet ve istisnalardan aynen yararlanacağı açıklanmıştır.

Bu nedenle vakıf üniversiteleri yukarıda belirttiğimiz faaliyetler dahilinde yani esasında kuruluş amaçları ile sınırlı olarak kurumlar vergisinden muaftır. Ancak bu üniversiteler, niteliği itibari ile yukarıda muafiyet hükmünde belirtilen faaliyetler dışında, iktisadi işletme oluşturacak şekilde ticari, sınai ve zirai faaliyette bulunursa bu iktisadi işletmelerin kurumlar vergisinden muaf olması söz konusu değildir.

1.2.Yapılan Bağışların Kurumlar Vergisi Açısından İncelenmesi

KVK’nun 10. Maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde; genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ve kamu yararına çalışan dernekler ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetinde bulunan kurum ve kuruluşlara makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımların toplamının, o yıla ait kurum kazancının %5’ ine kadar olan kısmının, beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından indirilebileceği açıklanmıştır.

2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanununda 5904 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile değişiklik yapılmıştır. 2547 sayılı Kanunun değişen 56. Maddesinin (b) fıkrasında; gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri tarafından üniversitelere ve yüksek teknoloji enstitülerine makbuz karşılığında yapılacak bağışların Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları hükümlerine göre yıllık beyanname ile bildirilecek gelirlerden ve kurum kazancından indirilebileceği belirtilmiştir.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile de 5904 sayılı kanunun yayımlandığı tarih olan 03.07.2009 tarihinden itibaren yukarıda belirtilen üniversite ve enstitülere yapılan bağışların tamamının kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabileceği açıklanmıştır.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta, yapılacak bağış ve yardımın vakfın kendisine mi yoksa vakfın kurduğu üniversiteye mi yapılacağıdır. Eğer bağış ve yardım vakfın kendisine yapılıyorsa KVK’nun 10/1-c maddesi uyarınca indirim konusu olacak bu bağış ve yardım tutarı, bağışı yapan kurumun kazancının %5 ile sınırlandırılmıştır. Ancak vakfın bünyesinde olan üniversitelere yapılacak bağış ve yardımlarda böyle bir sınırlama olmamakla birlikte tamamı matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.

2.Katma Değer Vergisi Açısından Mükellefiyet

Katma Değer Vergisi(KDV) Kanununun 17. Maddesinin birinci fıkrasında; Genel ve katma bütçeli daireler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların,

a)      İlim, fen ve güzel sanatları, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetler

b)      Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma salonu, konferans salonları ile spor tesisi işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetlerin Katma Değer Vergisinden istisna olduğu belirtilmiştir.

 

Ancak Üniversitelerarası Kurul’un vakıf üniversiteleri hakkındaki 23.02.1992 tarih ve 65 sayılı kararında; eğitim, öğretim ve kültüre yönelik ilim, fen ve güzel sanatları teşvik edici, yayıcı nitelikte de olsa kamu kurum ve kuruluşları eliyle yapılmayan, onlar tarafından yapılsa bile ticari, mesleki faaliyet çerçevesine giren işlemlerin KDV Kanununun 17/1 maddesindeki istisna hükmü kapsamı dışında kaldığı bildirilmiştir.

Bu nedenle vakıf üniversiteleri tarafından verilen hizmetler katma değer vergisine tabidir. Ancak KDV Kanununun 17/2-b maddesine göre; vakıf üniversitelerinin ilgili dönemdeki kapasitesinin %50’sini geçmemek şartıyla bedelsiz olarak vereceği eğitim ve öğretim hizmetleri ile kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapacağı mal teslimi ve hizmet ifaları KDV’den istisna olacaktır.

Yani vakıf üniversitelerinin burslu öğrencilerine vereceği bedelsiz eğitim hizmeti KDV’den istisnadır. Aynı gerekçe ile vakıf üniversitelerine bedelsiz yapılacak her türlü mal teslimi ve hizmet ifası da KDV’den istisna olacaktır. Üniversitelerin bu koşullar dışında yapacağı hizmetler KDV’ne tabi olacaktır.

                    3.Damga Vergisi Açısından Mükellefiyet

                    488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. Maddesinde; kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olacağı, 3. Maddesinde; damga vergisinin mükelleflerinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisini kişilerin ödeyeceği belirtilmiştir.

                    Bu noktada “resmi daire” kavramının ne olduğunun bilinmesi gerekir. Kanun bu kavramın tanımını 8. Maddede; resmi daireden maksat, genel ve özel bütçeli idareler ile il özel idareleri, belediyeler ve köyler olduğunu belirterek yapmıştır.

                    Ayrıca kanunda yer alan (2) sayılı tablonun “I-Resmi İşlerle İlgili Kağıtlar” başlıklı bölümünde resmi daireler arasındaki işlemleri kapsayan kağıtların damga vergisinden istisna olduğu açıklanmıştır.

                    Vakıf üniversitelerine 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu gereğince genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan kolaylıkların tanınması gerekmektedir.

                    Bu açıklamalar doğrultusunda; vakıf üniversiteleri ile kişiler arasında düzenlenen sözleşmelerin damga vergisi kişiler tarafından ödenecek olup vakıf üniversitelerinin resmi dairelerle düzenleyecekleri sözleşmeler ise damga vergisinden istisna olacaktır.

                    Sonuç

                    Yazımızda vakıf üniversitelerinin vergi kanunları açısından mükellefiyet durumlarını kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve damga vergisi yönünden değerlendirdik. Bu değerlendirme sonucunda genel olarak 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu gereği vakıf üniversitelerine genel bütçeye dahil kamu kurum ve kuruluşlarına tanınan muafiyet ve istisnaların tanındığını görmekteyiz.


Kaynak

Cansın DEĞİRMENCİOĞLU

cansin-degirmencioglu@hotmail.com

565 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın