• 1600 cm3 silindir hacmine kadar, matrahı 85.000 TL’ye kadar olan araçlarda yüzde 45 ÖTV,
• 1600 cm3 arası silindir hacmine kadar, matrahı 85.000 TL-130.000 TL arası araçlarda yüzde 50 ÖTV,
• 1600 cm3 arası silindir hacmine kadar, matrahı 130.000 TL üzeri olan araçlarda yüzde 80 ÖTV uygulanacak
• 1600-2000 cm3 arası silindir hacmi olan ve matrahı 170.000 TL’ye kadar olan araçlarda %130 ÖTV,
• 1600-2000 cm3 arası silindir hacmi olan ve matrahı 170.000 TL üzeri olan araçlarda %150 ÖTV,
• 2000 cm3 üstü silindir hacmi olan ve matrah sınırı olmayan araçlarda %220
ÖTV alınacak
Bu durumda teknolojiye, argeye, üretime yatırım yaparak katma değer üretip dünyaya ihraç eden bir otomotiv şirketinin elde ettiği kazancın kat kat daha fazlasını vergilendirerek alan sistemimiz vergilendirme oranında zirveye oynamaya devam ediyor.
İthalatı azaltmak ya da cari açığı dengelemek gibi söylemlerle yapılan bu zamlar aynı zamanda ikinci el piyasasının da sürekli artmasına ve ülkemizde trafikte aktif olarak kullanılan araçların ortalama yaşlarının yükselmesine sebep oluyor. Bunun getirtiği en önemli sonuçlar da yüksek emisyonla beraber hava kirliliğinde artış. Araç bakım maliyetlerinde artış. Ayrıca daha eski teknoloji araçlar ile güvenlik tedbirlerindeki zaafiyetler kazalarda can ve mal kaybınında fazla olmasının sebepleri arasında sayılabilir.
Zaten amacın cari açığı engellemek için değil insanlardan daha fazla vergi toplamak için yapıldığıda herkesin malumu.
Otomobil temel ihtiyaç olmasa bile insanların önemli bir ihtiyacı haline geldi. Bu ihtiyacın en makul karşılanması için yapılan zamlar tekrar gözden geçirilmeli.